1 Ocak 2021 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücret, brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirlendi. Belirlenmiş olan asgari ücreti zammını değerlendiren Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, “Bugün Türkiye’de iş dünyasını yakından ilgilendiren asgari ücret açıklandı. Bu açıklama devletin, işverenin ve işçi kesiminin, bir masada aylardan beri yaptığı çalışmalar neticesinde bugün yapıldı. Bu senenin asgari ücreti 3 bin 577 lira 50 kuruş bürüt olarak ilan edildi. Bu ücret geçen sene 2 bin 943 liraydı. Geçen sene asgari ücretin, 2 bin 943 liraya gelmesi %15 zam ile gerçekleşmişti. Bu sene ise bu ücretin üzerine %21,56 gibi bir zam yapılarak oluşturulmuş oluyor. Esasında bakıldığında zammın geçen seneye göre fazla olduğu ve mutlu olunması gerektiği düşünülse de, analiz edildiğinde bunun çok doğru bir rakam olmadığını düşünüyorum” dedi. 3 bin 577 lira 50 kuruş brüt ücreti analiz ettiğimizde işçinin eline net olarak geçecek paranın 2 bin 825 lira 90 kuruş olduğunu bilmemiz gerek diyen Keçeci, “İşverene de maliyeti, ilave edilecek vergiler ile birlikte 4 bin 382 lira olduğunu da unutmamalıyız. Görülüyor ki işçinin almakta olduğu brüt ücretin üzerine gelen vergiler işçinin ücretinin kesilmesine ve 3 bin 577 lira 50 kuruştan 2 bin 825 lira 90 kuruşa gelmesine sebep olmakta. Ancak işverene de maliyetinin 4 Bin 382 liraya ulaştığını görmekteyiz.” diye konuştu. Türkiye’de çalışanların yarısından fazlasının asgari ücretle çalıştığını belirten Keçeci, “Asgari ücret, Türkiye’de iş barışının sağlanması, üretimin sağlıklı ve verimli bir şekilde devam ettirilmesi için oldukça önemli bir rakam. İşçinin eline geçen net tutar ile işverenin cebinden çıkan tutarın arasındaki ciddi fark nedeniyle biz burada haklı olarak Devletten bir fedakarlık beklentisi içerisindeydik. 2020 herkes için zor bir yıl oldu. Özellikle böyle zor bir yıldan sonra gelen 2021 herkes için bir toparlanma yılı olacak. Bu toparlanma sürecinde hem işverenin hem de işçinin desteklenmesi gerekirdi. Devlet, aldığı vergilerden fedakârlık yapmalı. İşçinin ve işverenin yükünün hafifletilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle asgari ücret belirlendi ama neticede bu rakamda yük, işveren ve işçinin üzerinde. Asgari ücretin beni tatmin etmediği, işveren payının işveren yükünün çok ağır olduğu ama işçiye verilen paranın da yeterli olmadığı kanaatindeyim” diye konuştu.