Denizli’nin Tavas ilçesinde köylerinde açılmak istenen mermer ocağına karşı çıkarak halkın katılım toplantısını yaptırmayan Ovacık ve Nikfer’den sonra Horosanlı ve Gümüşdere köyleri de toplantı istemedi. Gümüşdere’de ÇED gerekli değildir kararı çıkan bin dönümlük ocak alanı için harekete geçen köylüler iptal davası açtı. Gümüşdere muhtarı Süleyman Şavlık, “Mermer ocağı meralarımıza ve tarım arazilerimize zarar verecek. Bütün köy olarak karşıyız” diye konuştu. Denizli’nin Tavas ilçesinde mermer ocağı açmak için 16 ruhsat alanında ÇED halkın katılım toplantısı süreci başlatıldı. Büyük bölümü ormanlık ve tarım arazilerini kapsayan 16 bin dönüm alan için 6 ile 40 yıl işletme hakkı talep eden firmalar ÇED sürecinde köylülerin direnişi ile karşılaştı. Yıllık en az 28 milyon metreküp mermer üretiminin gerçekleştirileceği sahaların yaşam alanlarına 90 metre ile 3 kilometre yakınlıkta olduğu belirtildi. Ovacık ve Nikfer köylerinde yapılmak istenen bilgilendirme toplantılarına halk karşı çıktı, toplantının yapılamadığı tutanaklarla sabitlendi. 10 gün sürecek bilgilendirme toplantılarında dün Horosanlı ve Gümüşdere köylerinde bir araya gelindi. Karayayla, Damlacık, Dereağzı, Koçarbağazı ve Derinkuyu köylerinde de toplantılar düzenlenecek.
HOROSANLI’DA HALK BİLGİLENMEK İSTEMEDİ
Horosanlı Köyünde 990 dönümlük mermer ocağı sahası için dün planlanan halkın katılım toplantısı gerçekleştirilemedi. Vatandaşlar bilgilenmek istemediklerini belirterek toplantının yapılmasını engelledi. Toplantı tutanağında; “Halk bilgi almak istemediğini beyan ettiği için ‘Halkın Katılım Toplantısı’ gerçekleştirilememiştir” ifadesi yer aldı. Köy yerleşkesine 1 kilometre mesafede kurulmak istenen mermer ocağının yıllık en az 2 milyon metreküp mermer üreteceği, günlük 72 ton su kullanılacağı planlandı. 37 yıllığına verilecek işletmeye köylüler karşı çıktı.
GÜMÜŞDERE KÖYLÜLERİ DE TOPLANTI YAPTIRMADI
Bölgedeki en büyük mermer sahasına sahip olacak Gümüşdere Köyünde de vatandaşlar toplantının yapılmasını istemedi. Kışla Mevkii’nde açılması planlanan mermer ocağı için 3 bin dönümlük alanda ruhsat girişimi bulunuyor. Köye 2,5 kilometre mesafedeki alanda 6 yıllığına ruhsat talebi isteyen firmanın günlük 196 ton su kullanacağı belirtildi. Aynı alanda yaklaşık bin dönümlük bir bölge için ise ÇED gerekli değildir kararı çıkarıldı. Köylüler bir avukata vekâlet vererek bu süreci durdurmak amacıyla dava açarken, halkın katılım toplantısını bilgilenmek istemediklerini söyleyerek yaptırmadı. Vatandaşlar köylerine yakın eski bir mermer ocağı bulunduğunu, yeni ocağın ormanlık alanlara zarar verdiğini ileri sürdü.
MUHTAR ŞAVLIK: KÖYÜMÜZ BİR OLDU MERMER OCAĞINA KARŞI ÇIKTIK
Gümüşdere Muhtarı Süleyman Şavlık, 180 hane ve yaklaşık 800 nüfusa sahip köylerinde hiç kimsenin mermer ocağı istemediğini belirterek, “Köylümüz bir oldu, bu mermer ocağına karşı çıktık. Burada insanlar genellikle geçimini hayvancılıktan sağlıyor. Özellikle küçükbaşla ilgileniyor. Tarım arazilerimiz var. Tütün, arpa ve buğday yetiştiriciliği yaygın. Son dönemde kekik üretimi de başladı. Maden sahası ormanlık alan. Bu bölgede çobanlarımız sürülerini otlatıyor. Maden açılırsa burada hayvancılığı ve tarımı etkiler. Doğal yaşama zarar verir. Bu nedenle karşı çıktık” diye konuştu.
AKKÖSE: İKK OLARAK DAVAYA MÜDAHİL OLUYORUZ
Bölgede vatandaşlarla birlikte toplantılara katılan TMMOB İKK Sekreteri Mehmet Akköse ise; “Bu bölgede bin dönüm ÇED gerekli değildir raporlu alan ve 3 bin dönüm ÇED ruhsat alanı olmak üzere iki ayrı talep var. Aralık ayında çıkan ÇED gerekli değildir kararı için itiraz süresi sürüyor. Gümüşdere köyünde vatandaşlar itirazlarını yaptı. İptal için dava süreci başladı. Ayrıca TMMOB İKK olarak biz de müdahil oluyoruz. İptal için bizim de başvurumuz olacak. Bugünkü ÇED süreci doğrultusunda halkın bilgilendirme toplantısı yapılmadı. Yöre halkı toplantının olmasına karşı çıktı” ifadelerini kullandı.
ÇALLICA: MERMER OCAĞI ÇOK BÜYÜK TEHLİKE
Büyük Menderes İnisiyatifi Sözcüsü Mustafa Çallıca bölgede günlük 200 tona yakın içme ve kullanma suyunun ocakta kullanılacağını belirterek, “Zaten bölgede ciddi bir susuzluk ve kuraklık sorunu var. Diğer noktaları bu işe dahil ettiğiniz zaman Tavas Ovası’nda günlük bin ton su kullanılacak. Bölgeye vereceği zararı düşünün. Maden ocakları alanlarının büyük çoğunluğu ormanlık, makilik alanlar. Burada koyunlar ve keçiler otlatılıyor. Buradaki toprağı sıyırıp zemini bozduğun zaman yağışların yer altı kaynaklarına ulaşmasını engellemiş olacaksın. Ayrıca su toprakla buluşmadan ciddi bir erozyona sebep olacak. Bu durum aha büyük bir tehlike bizleri bekliyor” diye konuştu.
